Türkiyede yoldan geçen herhangi birisine "Hangi sporcuyu seviyorsunuz?" diye sorarsanız, bunun cevabı %90dan daha fazla bir ihtimalle futbolcuların içinden seçilmiş bir sporcu olarak geri gelecektir. Bunun sebebine eğildiğimiz zaman, Türkiyedeki spor alanının genellikle futbol ve biraz da basketbol çevresinde dolaşması. Son zamanlara doğru bu konuda bir hareketlenme görünse de, yine de futbol ve basketbolun dışında diğer sporlar çok fazla tercih edilmiyor. Mesela tenis? Tamam tamam, uzatmadan oyuna giriş yapalım.
Klasik giriş..
Yeni oyundan önce, serînin geçmişine kısa olarak göz atmak istiyorum. Serînin ilk oyunu, 2004'te piyasaya çıkmış ve o zaman oyuncular açısından iyi bir grafik çizmişti. Özellikle Atari dönemlerinden kalma "kötü tenis oyunları" etkisini silmeyi başarmıştı. Ayrıca PClerde kaliteli bir tenis oyunu oynama şansı vermişti oyunculara. Sonra kulağıma gelen birkaç haber, serînin yeni oyununun, yani şu anda karşımızda duran Top Spin 2nin çıkacağı yönündeydi. Kimseye bir şey demesem de, herkes çoktan duymuş ve merakla beklemeye başlamıştı. Kimseye söylemeyin ama, ben de o bekleyenlerin başını tutuyordum.
Oyun çıktı çıkmasına ama nasıl çıktı. Gecikme beklenmiyordu oyundan zaten, neyse ki yapımcılar da bu konuda dikkatli davrandılar ve herhangi bir gecikme yaşanmadan oyunu bizlere sundular. Bize de oyunu yükleyip sizlere tanıtmak kaldı?
Klavye mi yoksa raket mi?
Oyunu yükledikten sonra her zaman yaptığımız gibi menüyü süzüyoruz. Çok abartılmamış bir menü var karşımızda. Herhangi bir spor oyunu için yeterli düzeyde olan bu menü, Singleplayer, Options gibi klasik ayarları içeriyor. Bizi en çok ilgilendiren bölüm, yani Singleplayera giriş yapıyoruz ve yavaş yavaş kendimizi kortlarda hissetmeye başlıyoruz.
2K Games, oyunun içeriğini başından beri zengin tutmuş. Singleplayera girdikten sonra karşımızaüç farklı mod çıkacak. Bunların ilki Exhibition, yani istediğimiz bir tenisçiyi seçip rakibi de seçtikten sonra serbestçe maç yapacağımız kısım. Bu kısmın fazla açıklanmaya ihtiyacı yok sanırım. Diğer bir kısım ise Tournament Mod. Burada kendi yapacağımız tercihlerle oluşturacağımız bir turnuva içerisinde mücadele vereceğiz. Örnek vermek gerekirse FIFA serîlerinde bu karşımıza çıkmıştı.
Singleplayerda son kısım ise, oyunun neredeyse tamamını kapsayan kısım, yani Career kısmı. Türkçe olarak telaffuz edersek Kariyer modumuz. Bu kısmı seçtiğimiz anda, şu ana kadar gördüğümüz oyundan daha farklı ve çok daha geniş bir dünya karşılayacak bizi. Kariyerimize başlamadan önce yapmamız gereken klasik işler var. Bunlardan ilki sporcumuzu oluşturmak. Saç stilinden servis kullanım şekline kadar her şeyini seçerek yöneteceğimiz oyuncuyu yaratıyoruz. Kendi oyuncumuzu yarattıktan sonra da koçumuzu seçiyoruz ve bu geniş dünyaya ilk adımımızı atıyoruz. Yapmamız gereken, 200. olarak başladığımız Dünya sıralamasında en üst noktaya ulaşmak. Bunun içinse her maçı kazanmak çok önemli. Klasik bir yükseliş senaryosunu başarmaya çalışacağız yani. Girdiğiniz her maç, kazansanız da kaybetseniz de sizin için bir tecrübe oluyor. Bu önünüze çıkacak kritik maçlar için önemli bir etken.
Maça başladığınızdasizi bekleyen ilk sürpriz kontrollerin zorluğu. Gamepad düzenine göre düzenlenmiş olan kontroller, "B1,B2" olarak karşınıza çıkıyor ve sizi ilk başlarda oldukça zorluyor. "Nerede benim raketim!" diye bağırmaktan kendinizi kurtarırsanız, kontrollere alışmaya bakın. Zaten kontrollere alıştıktan sonra her şey yolunda gidecektir.
"Gol!!! Pardon ya, o futboldaydı.."
Oyuna ısındıktan sonra asıl zevki çıkartmaya başlayabilirsiniz. 2K Games, oyuncular için muhteşem bir oynanabilirlik hazırlamış. Öyle ki, havaya girdikten sonra monitör karşısında sağa sola yatabilirsiniz. Hayır, araba yarışı falan oynamıyorsunuz. Ya da herhangi bir FPS. Sadece karşınızda oynanabilirlik olarak muhteşem bir seviyeye çıkmış bir simülasyon-spor oyunu var. Oyunun atmosferi, yaptığınız maçlar süresince harika bir şekilde ilerliyor. Yapımcılar gerçekten bu konuda çok fazla çalışmışlar ve bunu da başarmışlar.
Grafik son zamanlara doğru her oyunun önemli bir unsuru hâline geldi. 2K Games, eğlencenin grafiksiz olmayacağını biliyor olacak ki, grafik konusunda çalışmış. Maç alanları küçük olduğundan, keskin çizimler hâkim oyuna. Teknoloji de sonuna kadar kullanılınca, keskin çizimler oyuna güzel bir görüntü veriyor. EA Sportsun spor oyunları dahil olmak üzere grafik olarak en iyi donatılmış spor oyunlarından. Sesler de yapımcıların çalıştığı bir diğer nokta. Menüden tutun da oyun içindeki sesler, seyirci efektlerinden oyuncu bağırmalarına kadar her ses oyuna güzelce aktarılmış. Sesler de, diğer etkenler gibi atmosfere karşılıksız hizmet ediyor.
Bir spor oyununda en etkili etkenlerden birisi de fizik kurallarına uygunluktur. Karşılaşmalar boyunca oyuncuların topla hareketleri, gerçek hayata uygun olarak hazırlanmış. Top fiziğinin yapısında hafif bozukluklar olsa da, çok belirleyici bir eksiklik yok. Ancak hemen belirtmek istiyorum, maçlarda kendinizin bile tahmin edemeyeceği şutlar atıp inanılmaz maçlar kazanabilirsiniz..
Sonuç olarak Top Spin 2, son zamanlara doğru piyasaya çıkmış en eğlenceli spor oyunlarından. Bu konuda şu anda piyasada olan Virtua Tennis 3e göre daha simülasyon havasında. Bilgisayarınızı bu eğlenceden mahrum bırakmayın, herkese iyi oyunlar..
YOK
Aynı serilerdeki Netload, Rapidshare ve FileFactory bağlantıları aynıdır.. Aynı serilerdeki partları karışık indirebilirsiniz.. Örnek : Part1'i rapidshare Seri 1 bağlantısından indirdiyseniz, part2'yi Netload seri 1 veya Filefactory Seri 1 bağlantılarından indirebilirsiniz..